19 Mayıs 2011 Perşembe

Kız Kavgası

içten gerçekleşen bir kavga türü bu. soft öfke var içerisinde. belki de kavganın en gerçeği. mevzu saçta bitiyor ama aga. ciddi ciddi mevzu saçta bitiyor. şimdi kısa saçlı bir ablamızın neresinden tutup da alta alacak karşıdaki hanım ablamız.
götünden mi, göğsünden mi? ı ıh, hiçbir yerinden tutup da alta alamaz. ancak ve ancak saç. gelişine vole vurup geri gönderemeyeceği için de ister istemez hemen tutacak bir saç arıyor. onu bulamadığında ise genelde car car car konuşup siktir oluyor kavga meydanından.

mekan olarak en çok tercih edilen yer ise tuvalet. kızlar tuvaleti. ulan niye bir insan evladı dövüşmek için bok kokan bir yeri tercih eder ki? sahi neden tuvaleti tercih eder kadınlar kavga etmek için genelde?
sanırım cevabı basit; hem kimseye rezil olmamak hem de kavgadan sonra eli-yüzü yıkayıp yine şık bir şekilde kalabalığa karışmak.

tehlikeli ama bu kavga türü. saçtan dolayı bu da. çünkü saçı kavradığın an ya da saçından kavranıldığı an hem en beterinden canın yanıyor hem de can yakıyorsun. bu da ister istemez kontrolsüz bir öfkeyi ve saldırganlığı getiriyor.
genelde ağzı-burnu kırılan olmuyor bu kavgalardan sonra. ve genelde kimin kimi dövdüğü bariz bir şekilde belli olmuyor. yani bir erkek kavgası gibi kavga meydanında biri bir tekne hamur gibi yığılıp kalmıyor. genelde her ikisi de ayağa kalkıp devam ediyor hayatına.

bundan bir kaç yıl önce şu "yılmazı silecesin meseneden" zırvalığınette dolaştığında kadınların birbirine karşı ne denli acımasız olabileceğini görmüştüm. o videoya facebook'ta ya da şu sözlükte ne zaman denk gelsem hep içim cız ederdi.
nedeni ne olursa olsun yılmazı msn'ine ekleyen o kızın çaresizliği ve korku yüzünden yaşadığı yitiklik canımı sıkardı. karşısındaki kızın da onu itin götüne sokup iyice üstelemesi iyice delirmeme neden olurdu. gülmedim hiç o videoya. gülemedim daha doğrusu. ortada bir acziyet ve buna karşın bilinçli bir kötülük vardı çünkü. kötülüğü, her ne kadar iyilikten daha estetik bulsam da bilinçli kötülük her şeyden daha çirkin geldiğinden osla gerek bana.

o küçük kız yılmaz'ı msn'den sildi mi silmedi mi bilinmez tabii ancak kız kavgası ve kadınların birbirine karşı takındıkları acımasız tavır gerçekten rahatsız edici. kavga ederlerken ölümüne birbirlerinin saçlarından tutup da tamamen kontrolsüz davranarak canhıraş debelenmeleri kötülüğün ne olduğu, nasıl olduğu hakkında fazlasıyla fikir verici.

bir erkek kavgası kolay kolay böyle olmaz mesela. erkeklerin kavgası daha kısa süreli ve daha nettir. karşıdaki dövüldüğünde mevzu biter genelde. hatta o dövülen kişi başka vakitlerde ifşa edilip de rezil edilmek istenmez kimseye. bu ise birilerinin bir şeyleri nasıl algılayıp nasıl eyleme geçirdikleri ile ilgili çok net argümanlar ortaya koyuyor.

kadın, her duygusunu yaşamakta olduğu gibi öfkesini ve nefretini yaşamakta da kesinlikle ve kesinlikle kontrolsüz. her ne kadar kontrol manyağı olduklarını sansalar da. ve bunu, bir çoğu asla kabul etmeyecek olsa da.
bir gün şöyle iki kısa saçlı kız/kadın kavga ederse (ki kavgadan ziyade sevişmelerini yeğlerim) işte o vakit kadın kavgasının ne kadar kısır bir döngüde ilerleyip ne boktan olduğunu görebiliriz.
saatlerce car car car horoz dövüşü ve it dalaşı yapıp hiçbir şey olmadığında her iki tarafın da kavga meydanından ayrılmasıyla biz de siktir olup gidebiliriz ekranın başından.

eee, ne de olsa saç olmadığı için tutacak bir şey yok. o öyle olmuyor hanım ablam ama. kavga etmek için karşındakinin illa tutman gerekmiyor. bedeninin ağırlığını gard aldığın elinin kolunun ters olanına verip o sana bir metreden daha yakın olduğunda yumruğunu ya da tekmeni çıkarmalısın.
yumruğu gırtlak kısmına. ki karşındaki eğilirse alnına gelsin diye. tekmeyi ise karın boşluğuna. yine eğilirse ya bacak arasına ya da dikelirse göğsüne gelsin diye.

siz yine de kavga etmeyin. sevişin. bir erkeğin, iki kadının kendi arasında gerçekleştirirken en çok keyif alarak izlediği tek şey seks çünkü. bir de kavganız var işte. o da beni gibilerin bir anda aklına gelip bir şeyler yazmasını gerektiriyor.

yok yok, sevişsin kızlar. sadece kızlar değil, herkes. hep kendi aranızda değil tabii. karşı cinslerle de sevişin. kendi hemcinsleriyle sevişmek isteyenlere ise boynumuz kıldan ince kılıçtan keskin. ulan, millet kavga etmek yerine sevişsin diye sırat köprüsü olduk, daha ne yapalım amına koyayım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder