11 Mayıs 2011 Çarşamba

Bir tecavüzü andırırcasına sevişmek

tecavüz fantezisiyle asla karıştırılmaması gereken eylem.

şehvetin onuruna yaraşır şekilde gerçekleştirildiğinde tadından yenmeyecek olan, dudakların, ellerin, dişlerin ve gözlerin karşılıklı olarak birbirinin bedeninde izler bırakıp her şeyi o an ölecekmiş gibi, zamanla yarışırcasına, tüm agresifliği ve şehvetiyle yaşamasıdır.
ki o ellerin, dudakların ve gözlerin nasıl birleştiğini her iki taraf da anlayamaz. genelde, öncesinde bir tartışma yaşanmıştır. hayır, barışma seksi değil bu. bazı anlarda ise bir ayrılık arefesidir. sevgiliyle son kez sevişmek de değil ama. içten gelen bir şeydir bu. cinselliği narinlik ve yumuşaklık kalıbına sığdıran tüm budalaların yüzüne elin tersiyle atılmış bir tokat gibi.

içinde her şeyi barındırır bu tarz bir sevişme. her şeyi hem de. şefkatinden tut öfkesine varana kadar. karşılıklı olarak bedenlerden intikam alma bir nevi. o ana kadar kaybedilen her şeyi geri kazanma, hatta geç kalınan her şeye ve herkese yetişip onları geçme merasimidir.

anlıktır. ve hızlı. bu yüzden nefes nefese kalır her iki taraf da. o an yankılanan tek şey şarap içilmiş dudakların karşılıklı olarak bedenlerde gezinişi. ve o an her iki tarafın üzerinde olan elbiselerin çıkarılmayıp da koparılmasıdır. yerine göre ise elbiselerden bir birleşme için ihtiyaç olanların çıkarılması.
güzelliği ve gerçekliği tutkudan gelir. güzelliği ve özelliği her iki tarafın dudaklarından tut, ellerinin, gözlerinin, nefeslerinin karşılıklı uyumundan gelir.
evet, ,insanların karşılıklı cinsiyetlerde aradığı tek özellik budur; uyum. uymak.

işte bu an muhteşem bir uyum yaşanır. soluk soluğa kalınır. nefes nefese. bu kadar acele edilmesine karşın her an zihne kazınır. her an ama. hemen yan tarafta duran şarap şişesine ve muma çarpar ayaklar. bir şeyler devrilir o an, bir şeyler kayıp gider. belki gökte bir yıldız belki de her iki bedendeki tüm kötülükler.
kimse bilmez. o iki beden de bilemez. nasıl bilsin ki, gerçekleşen şey bir ibadetten daha üstün, şimdiye dek insanlığa sunulan tüm sanat eserlerinden daha gösterişli ve göz alıcıdır. bunu sonuna kadar hisseden de işte bu iki ruh ve iki bedendir. yaşarken izleyen, yaşarken resmeden, yaşarken besteleyen ya da yaşarken filme çeken. 

ne farkeder!

"..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder