31 Mayıs 2011 Salı

Allah'ını seven üstüme toprak atsın

kişisel aforizmalara dair duyduğum en güzel cümle. riyakarlıklara ve üç kağıtçılıklara karşı sarfedilmiş enfes bir cümle. şöyle kasık kısmımdan başlayıp göbeğimin altına mı işlesem bunu dövme olarak, aslında fena durmaz. oval bir şekilde.
gerçi askerken askerlik bittiğinde kasıklarıma büyükten küçüğe doğru üçer yıldız işleyip bir ömür boyunca öyle yaşamayı göze almıştım ama sonradan erteledim. bir başlarsam kendime dövme yapmaya zaten çirkin olan sıfatımı iyice boka çeviririm. ben en iyisi 8-9 yıldır ara verdiğim spora başlayayım bu ay başında. şöyle biraz daha fit olup spordan çıkarayım hıncımı.

neyse işte, güzel bir cümle bu. özellikle dünyanın hatta türkiye'nin son dönemlerine baktığımızda söyleyen her kişiye hak verilecek söylem. ulan bin yılın başı bir haber izleyeyim dedim geçenlerde, bdp'liler terörist cesedi bulmak için dağlara gitmişler, iktidar ve muhalefet partilerinin liderleri birbirlerine hala ucuz bir ağızla bir şeyler söylüyorlar. diğer tarafta devlet bahçeli reis daha püskveti gavun-garpuzla açıklamaya çalışıyor.
bahar mevsimine uğramadan yaz mevsimi iki günde geldiğinden sokağa çıkayım dedim, gençler ve ergenler aynı tip. yemin ederim, bir tornacıya ya da kereste ustasına versen bu şekilde aynı tip kesemez odunları-demirleri.

nasıl bu kadar kopya ve tekrar olabiliyor insanlar, ta en dipteki vatandaşından tut en üstteki parti ilederlerine varana kadar nasıl bu kadar duyarsız ve manasız olunabiliyor, bilen birisi yok mu lan.
bir tarih mezunu olarak çıkamıyorum ben işin içinden. bundan 50 yıl öncesi daha berbat olan bir ülkenin şimdiki hali güzel mi? sanmam. belki de daha rezil. yozluk, samimiyetsizlik, kadrolaşma, işgüzarlık almış başını gitmiş.

tüm bunlara karşın geriden gelen nesilse hiçbir sike yaramamak ve hiçbir şeye ait olamamakla övünüyor. ey gerizekalılar sürüsü, sizden öncekiler en azından bir halta yarıyordular. en azından bir olayları vardı. sevişiyordular örneğin. kavga ediyordular. bir şeyleri değiştirmek için mücadele ediyorlardı. ya siz? ancak o insanların post-it'lerini odalarının duvarlarına ya da kapılarına yapıştırmakla yetinirsiniz. ancak ve ancak budalalığınızla övünürsünüz.

yok oluyorsunuz lan. ölüyorsunuz günbegün. daha neyin farklılığı bu! daha neyin farklı olma çabası. farklı değilsiniz ki hem. farklılığı kirlilik ve paspallık olarak algılıyorsunuz çünkü.
aykırılığı ise herkese çemkirmek olarak adlediyorsunuz. öyle değil. hiç değildi. ve hiç olmayacak. ha, sizlerden ya da kendimden bir ümidim var mı? o da yok. sırf bu yüzden kendim ve herkes adına yinelemek isterim;

"allahını seven üstüme toprak atsın."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder