Kişinin İnsanlıktan Aşk ve Bir Bardak Çay İstemesi

basit bir istek sadece. isteyen kişinin daha doğrusu rica eden kişinin ruh haline kalmış ve nasıl isteyeceğini yine kendisinin bileceği delilik. doğru ya, deli olmadan nasıl veli olunabilir ki!

bir film izledim geçenlerde. ağlaya ağlaya geldiği bir yerleşim noktasında insanlara şifa dağıtırken diğer taraftan ölümlere neden olan bir karakterin baş rolde oynadığı ve kendisine bir isteğinin olup olmadığını soranlara "aşk istiyorum" diyen, derken utanan, kocaman gülen bir adamın filmi. gel ki o filmde çay istemiyor, sadece aşk istiyor ama ben hem aşk hem de çay istiyorum.
izledikten sonra yeni bir film izleyemediğim bir film işte. oradaki genç adamın isteği bu. aslında hepimizin isteği bu. şöyle güzelinden bir aşk ve güzelinden bir bardak demli çay. yanında sigara vermenize gerek yok. biz aşkı da çayı da şekersiz içebiliriz yeri geldiğinde.

insanız çünkü. insan olduğumuz için de aciziz. ne gri ekranların arkasında yaşadığımız suni kavgalar doyurabiliyor ruhlarımızı ne de gri ekranların başında gerçekleştirdiğimiz sanal sevişmeler.
gerçeği istiyoruz sadece! her şeyin gerçeğini. kavganın da, sevişmenin de gerçeğini arıyoruz. ve arzuluyoruz. sokaklardan çıktı kimliklerimiz. sokaklardan ekranlara taşındı varlığımız.

internetten tanıştığımız insanları hayatlarımızdan çıkardığımızda sıfır kalıyoruz. sırf bu yüzden bunu istiyoruz. aşkı ve bir bardak çayı. kim verir, verirlerse de çayı altın tepside aşkı da bir çift güzel dudakta mı sunarlar, muamma.

istiyoruz işte. şahsım adına istiyorum ben. son nefesimde bile dudaklarımı aralayabilirsem dişlerimden çıkacak tek cümleyi aha alta ekliyorum;

"aşk istiyorum, bir bardak da çay."


http://www.youtube.com/watch?v=HNH--uTLUXg