18 Nisan 2011 Pazartesi

Herkesin uyandığı saatte uyumak

herkesin işe gittiği saatte uyumaktan farklı. çünkü artık herkesin işi yok. bu eylem, yaşadığınız küredeki gece-gündüz senkronizasyonunun tam aksi istikamette gerçekleştirildiğinde hayata vardiye takmaktır. ya da hayatın size takması. farketmiyor işte.
mezarlık bekçisi ya da tüm geceyi görevli olarak geçirmemişseniz ve üzerinde yaşadığınız toprak parçasındaki insanların büyük bir çoğunluğunun uyanıp işe gittiği, uyanıp okula gittiği zamanda siz kafanızı yastığa koyup uyuyacaksanız bir terslik olduğunun kanıtıdır bu.

belki özgürlük, belki işsizlik, belki hastalık, belki esaret, belki askerlik, belki delilik... farketmiyor. asla da farketmeyecek. en nihayetinde huzursuzluktur bu. boşa geçen bir gece ve ömürden silinen binlerce göz kırpması, milyonlarca hece.

nafile. birazdan sokakları kaplayacak tüm curcunaya gözleri kapayıp "renkli rüyalar sadece geceleri görülür" diyen o periye inanıp da uykuya geçmek erdemli olan. bir salisede. bayılır gibi. iki taraftan aynı anda kapanan orta çağın şatolarının kapıları gibi.

sonrası, dış dünyanın güneşine inat içteki karanlık. sonrası, dış dünyanın kalabalığına inat içteki yalnızlık ve yalnızlık. sonrası... yok. sadece uyku. mis gibi. içinden zaman geçmeyen. deliksiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder