Beklemek

"ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar,
ne de şeytan bir günahı,
seni beklediğim kadar."

işte bu yazıda anlatılan şey beklemek. belki de değil. bilmiyorum. bir kafenin berbat tuvaletinin arka kapısında görmüştüm bu dörtlüğü. hemen en yakın internet kafeye gidip kime ait olduğunu öğrenmek için araştırmış, necip fazıl kısakürek'in olduğunu gördüğümde gülümsemiştim.
o insanın siyasi geçmişi ve yaşantısı umrumda değildi çünkü. nazım hikmet'in lades şiirini ne kadar çok seviyorsam necip fazıl kısakürek'in zindandan mehmede mektup şiirinde geçen şu iki dizeyi;

"beni kimsecikler okşamaz madem
öp beni alnımdan,sen öp seccadem!"

-de işte o kadar çok sevdiğimden, büyülenmiştim. bir de ümit yaşar oğuzcan'ın acılar denizi vardır ki ezbere bildiğim tek şiirdir. sarhoş olduğum geceler bağıra bağıra okurdum karanlığa. tek başıma. diğer iki şiir gibi. hepsi bana beklemeyi anımsatırdı. beklenmeyi değil.

dünyaya geldiği günden itibaren bekleyen bir insan olduğumdan ve çoğu zaman neyi beklediğim dahi bilmediğimden azaptır bu. ister vuslat olsun sonunda ister ayrılık.
her halükarda yorar. sorular sorar. cevap verdirmez. ezer kişiyi. kan kusturur. öldürür. süründürür. ne menem bir şey olduğunu askerdeyken iliklerimde hissetmiştim. ne kadar yorucu ve ezici olduğunu işte orada anlamıştım.

hayatı şafak saymakla geçen bir adamım ben. hayatı şafak saymakla geçen insanlarla dolu dünya. ödenecek faturalardan tut da yapılacak işlere, sevişlere, sevişmelere varana kadar hepsi bir beklemeye iliştirilmiş. olup olmayacağı bile muamma olmasına karşın.

oysa gerçek bir bekleyiş orhan pamuk'un kara kitap isimli o şaheserinde anlatılan beklemedir. gerçek o'dur çünkü. her insanın hayatını mükemmel kılabilecek bir bekleyiş sonrası gelecek o.
hepimiz o'nu bekliyoruz aslında. hepimiz o'nun gelip de sihirli değneğini bize dokundurup her şeyi değiştirmesini bekliyoruz. hepimiz, bir diğerimiz o'yuz aslında. sadece az bir şey kıpırdamamız lazım.

çünkü bir yerlerde birileri o'nu bekliyor. ve "o" biz olabiliriz. sen o'nu bekliyorsun bu yazıyı okuyan kişi. sen de bir başkasının o'su olabilirsin. bu ihtimali es geçme. lütfen.