12 Nisan 2011 Salı

insan olduğunu anımsamak için sevmek ve sevişmek

son 6-7 yıldır içine düştüğüm eylemler. he bak bazen eylemlerin ve duyguların içine düşülebiliyor. tepe-taklak hem de. "her gün sevişiyorum" minvalinde ergen saçmalıkları değil bunlar. 31'inden 31 gün almış, varoluş kaygısı yüzünden kendini öldürmemek için sevişen bir adamın sızıları.

insanlığımı unutuyorum her geçen gün. her an ve her salise.. öyle bir hesaplaşma gerçekleşiyor ki içimde, ben bile anlam veremiyorum neden bu kadar acımasız olduğuma. ben bile bir çözüm bulamıyorum hiçbir şeye.

kendimi dev aynalarında gördüğüm yok. ki tüm aynaları paramparça edeli fazla olmadı. en fazla altı yıl. bilemedin yedi. şimdilerde yaşadığım bir nevi artıklarla yetinme yüzsüzlüğü. bir kadının kasıklarına gömülüp de, tenini avuçlayıp, boynunu koklayıp da nereden geldiğimi anımsama çaresizliği.
kör oldum zira. insani hırs ve egoların her şeyi egale ettiği bir devirde, ben de içerimdeki çocuğu, sevmediğim okullarda okurken, sevmediğim işlerde çalışırken kürtajla aldırdım. yeni bir çocuk dünyaya getirmek istediğimde ise, menopoz çağını çoktan devirmiş bir kadının rahmi gibiydi yüreğim.

geç kalmıştım.

oysa çok acele etmiştim ben. sabah okula gitmemek için, annem uyandırdığında bilerek yüzümü yıkamamamın nedeni, kaldığım rüyaları okul servisinde tamamlamaktı.
olmadı. acemi servis şoförü frene kökleyip, şöfor camını açıp küfrettiğinde ben uyandım düşlerimden. lisedeki müdür muavini yüzlerce çocuğa her sabah hakaret ettiğinde ben anladım her şeyi. düşünmemizden ziyade ezberlememiz için diretilen binlerce gereksiz bilgi kırıntısı içerisinde ben anladım, bize tembihlenen şeyin insan olmak değil de insan olduğumuzu unutturmak olduğunu.

ve oldu.

30 yılda başarıldı bu. tıp kitaplarına eklenebilir. denek benim. işte burada. şimdi enseme inen siyah saçlarım var. ki onlar da belki 3 gün sonra kesilecekler. ve ben içimde varolan son insan kırıntılarımı da boktan bir işe girip, o boktan patronların-patroniçelerin gözleri önünde gömeceğim dörder metrekarelik ofislere. çıplak ellerimle.

severken ve sevişirken insan olan ruhum, insanlığını anımsayan kişiliğim, bir ömürlük ruh uykusuna yatacak. uyanır mı bir gün, bilinmez!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder