niye kötüdür biliyor musun? bu arsızlık devam ettiği sürece kişinin başka bir kişiye olan saygısı azalıp olay daha uç noktalara gidebilir. gidiyor. ve hep gidecek.
burada sigarayı ya da sigara içeni savunacak durumda değilim. ki bana göre sigara şu an hem en büyük günah hem de en zararlı alışkanlık. çok ciddiyim bu konuda. zira tam bir yok oluş. sadece kişinin kendi sağlığına ve cebine değil, evrene zarar.
en başta işin içinde sağlığın ve emeğin boşa gitmesi var. var da bu bir nevi alışkanlık işte. tamam eskiden tıklım-tıkış otobüslerde, dolmuşlarda, vapurlarda millet fosur fosur sigara içer diğer taraftan çoluk-çocuk rahatsız olurdu. rahatsızlığı geç o çoluk çocuğun sağlığı tehlikeye girerdi. sırf bu yüzden bile "kapalı mekanlarda sigara içme yasağı" bir miktar anlaşılabilir. ki bu uygulama bile bana göre eksik bir uygulama. çünkü sen tutup bar-kahvehane gibi yerlerde sigarayı yasaklayarak aslında alkolün önüne set çekmeye çalışıyorsun. özellikle bar-disko-meyhane gibi yerler için söylüyorum bunu. hatta alkollü restoranlar.
yani naçizane fikrim şudur ki "kapalı mekanlarda sigara içme yasağı"nın altında yatan en büyük neden alkol tüketimini kibarca engellemek. kütüphanede sigara içen insan gördünüz mü lan siz hiç? ben görmedim. ilk ergenlik ve gençlik yılları kütüphanelerde geçen bir insan olarak söylüyorum bunu.
şimdi işin kötü tarafına değinecek olursak sigara içmeyen ya da yeni bırakmış insanın takındığı tavır çok çirkin duruyor. istisnaları elimizin dışıyla kenara alip gıdılarından öpüyoruz tabi ki. fakat öyle insanlar var ki, adam/kadın daha 2 gün önce sigarayı bırakmış gelmiş ahkam kesiyor. sen bir sigara yakayım diyorsun, bir bakıyorsun bizimkisi sağlıktan girip "ona vereceğin parayla şu kadar şu kadar şey alırsın"la devam ediyor.
aslında kendini ele veriyor. onun derdi sağlık falan değil (aşırı sağlık problemlerinden dolayı sigarayı bırakmak zorund akalan tüm hastalarımızdan özür dileyip kendilerine acil şifalar diliyorum). onun derdi başka. senin içmen ona batıyor. yani evrensel olan bir olguyu alıp kişiselleştiriyor. kişiselleştirirken de çirkin davranıyor. yaptığı arsızlık bildiğin rahatsız ediyor.
kişisel ulaşım araçlarını, iş yerlerini geçtim şimdi açık havada bile bunun yasaklanması gerektiğini iddia edenler var. garip geliyor. cidden garip geliyor. bundan 1 yıl öncesine kadar 4 yıl sigara içmedim hiç. tek bir sigara yakmadım. aynı evi paylaştığım insanlar, işyerime gelen her türlü müşterim, her biri sigara yaktığında yanlarına bir de çay-kahve söylerdim.
bir kişinin tek bir kişisel tercihinden dolayı onu küçümseyecek ya da ona saygısızlık yapmamı gerektirecek hiçbir şey yoktu çünkü. sigaranın zararlı ve kötü bir alışkanlık olduğunu dedemlerin köyündeki, iki bacağı kesilen cemal amca hepinizden daha iyi biliyor. eee, neyin teşgalesi bu? ne bu arsızlık?
bir de sigaraya yüklenen anlamlar var ki işte bu akıl almaz oluyor. içmeyen ya da yeni bırakan insana desen ki, "bu sigara benim her şeyim. yeri geldiğinde sevgilim, yeri geldiğinde dostum ve yeri geldiğinde sırdaşım."
anlar mı? sanmam. çünkü onun derdi aslında hamamda çimmek değil. tellağı dövmek. üzümle ise alakası yok tabii. o gözüne bağcıyı kestirmiş. öyle olmaz ama deli yürek. ezel bayraktar. öyle olmaz. olmamalı. sırf sen sigara kullanmıyorsun diye sigara her yerde yasaklansa ve el altından satılsa işte o vakit hem bu devletin, çiftçinin, esnafın uğrayacağı zararı aklın almaz hem de işin içine daha ne türlü rezilliklerin gireceğini.
yasağı sevmem. özgürlüğnü kısıtlanmasını sevmem. arsızlığı ise hiç.
-içme o zıkkımı. hem canına yazık hem de parana.
+...
-açık alanlarda bile içilmemeli aslında.
+...
-biliyo musun malbora bile izmir'de üretiliyo. bizim tütünü bize giydiriyolar pahalı pahalı.
+...
-bi gün çoluğun-çocuğun olacak. sen nasıl anne adayısın? baba adayısın?
+...
-nereye gidiyorsun! gelsene!
+işim var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder