17 Nisan 2011 Pazar

Sigarayı Bırakmak

dün gece bu saatler kendisini bırakmayı düşünmeme nazire yaparcasına bu gece bu saatlerde yanına şarabı aızk ettiğim eylemsizlik hali. bazen eylemsizlik olabiliyor.

ulan ben hayatımda bir siki bırakamadım ki sigarayı bırakayım. biri birini bırakacaksa eğer bu berbat ilişkide sigara beni bıraksın. aha bak şimdi böyle dedim ya yemin ederim bir yerlerde bir yerlere not alınmıştır bu cümle. 
bu kadar mı yanlış anlayabilir tanrı bir insanı? cevap: evet. bu kadar yanlış anlayabiliyor bazen. şu yaşıma kadar ne dua ettiysem ne temennim olduysa gerizekalıya anlatır gibi anlattım hep. bana şah damarımdan yakın olduğu iddia edilen tanrı'ya gramer hatası yapmadan seslenip o'nunla konuşmak istedim. nasıl garip bir paradoks ve çıkmazdır bu, çıkamadım ben işin içinden.

ha ne diyordum? sigarayı bırakmak. nasıl bırakacaksın ki? ya alacak paran olmayacak ya da içecek ciğerin. ha belki aşık olduğun ve sigaradan nefret eden bir periye olan sevginden ve saygıdan bırakırsın. yoksa diğer türlü tabutumdan sarkacak sol elimde bile yanan bir sigara olacak mezarlığa omuzlarda götürülerken. tüm hayatı başarısızlıkla geçmiş bir insan olarak, tüm hayatı başarısızlıklarla geçmiş insanlar olarak öldükten sonra gömülmek için omuzlara alınıp mezara omuzlarda götürülmemiz nasıl bir ironi, dinlerin nasıl ince bir mizah anlayışına sahip olduğunun kanıtı sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder