2 Nisan 2011 Cumartesi

Aylak Adam

gecenin bir yarısı aklıma düştü.. nerededir şimdi? gerçekten kırıldı mı ümidi? eğer ki kırıldıysa ümidi, çok yazık.. keşke biraz daha bekleseydi.. keşke bindirilip de götürüldüğü o polis arabasından bir şekilde kaçıp da kaçak olarak devam etseydi hayatına.. keşke anlatmaktan vazgeçmeseydi hiç..
aklıma düştü işte.. gecenin şu saatinde.. yaşlandı mı acaba aradan geçen onca yıl sonunda? ölümcül bir hastalığı oldu mu mesela? hani bir gece, bir meyhanede oturduğu cam kenarında rakısını içerken diyordu ya, "keşke ölümcül bir hastalığım olsaydı da onu iyileştirmek için çabalasaydım.."
umarım hastalanmamıştır.. ve umarım şimdi bir huzurevinde değildir.. hele ki toprağın altı, hiç yakışmaz ona..

nerededir şimdi? gecenin bir yarısı içime düştü işte.. canım acıdı nedense.. çekip çıkarmak isterdim sarı sayfaların arasından.. eline-ayağına yapışıp da öpmek istedim.. ve tüm insanlığın nezdinde özür dilemek istedim kendisinden.. afeder mi acaba? günümüzde milyarlarca örneği olan asalaklar gibi "boşver" deyip de başından savar mı beni?
nerededir şimdi? nezarete düştüğü ilk gece dövdüler mi acaba polisler onu? canını yaktılar mı? patlattılar mı sigaranın hiç düşmediği dudaklarını? kırdılar mı el parmaklarını? yaktılar mı canını? ya sigarası bittiyse nezarette? birisi sigara verdi mi acaba? o kimseden istemez.. anladılar mı acaba gerçekten delirdiğini?

nerede acaba şimdi? nerede ve ne yapıyor? hala sıkışıp duruyor mu bir kitabın ince sayfaları arasında? yoksa hala can yanması devam mı ediyor? babası olan, yaratıcısı olan, kendisine ruh veren atılgan hazretlerinin yakasına yapış mıdır? ya da onunla kavgaya tutuş mudur?
ölmüş olmasın? çürümüş olmasın? kaldıramam bu yükü? sonsuza dek o nezarette kalsın.. yine de ölmesin.. salınsın ilk gece.. o kutsal kadın gelip de çıkartsın nezaretten.. elele tutuşup karışsınlar istanbul kalabalığına.. böyle olsun.. lütfen.. çünkü daha başlamadı bile onun hikayesi.. başlamadan bitti.. başlamadan biten hayatlar gibi..

nerededir şimdi? ve hala inanıyor mudur o kutsallığa? hiç kimse inanmayacak ve anlamayacak olsa da.. lütfen ama lütfen, vazgeçmesin inanmaktan.. hep anlatsın.. kendisini götüren polislere.. hakime anlatsın eğer mahkemeye çıkarsa.. belki de mahkeme tutanağını tutan kız o'dur.. tanısınlar birbirlerini.. herkese ve her şeye anlatsın.. dili döndüğü ve inancı yettiğince.. kırılmasın hiçbir şeyi.. ne burnu, ne el parmakları, ne de inancı.. lütfen..

nerededir şimdi? ve ne yapıyordur?

2 yorum:

  1. deliler gibi aşığım sana(:her gün gazete okur gibi yazdıklarını okuyorum rahatlıyorum seninle,yazmadığın günün canım acayip sıkkın oluyoe,eski yazılarını okumaya başlıyorum o zaman ilk başladığım da aylak adamla ilgi yazdıkların onlar apayrı güzel

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim. aşık olmaktan bahsediyorsun. aşk ciddi bir iştir.

    YanıtlaSil