11 Kasım 2009 Çarşamba

kişinin varlığına nedensizlikten çıldırması.

müzik kültürümün yeni yeni şekillendiği yılların başlarında metallica'yı karanlık odalarda dinlerken annemin çok sonraları haklı çıkacağını bilemezdim ki!

-bir gün çıldıracak!

böyle derdi annem, beni karanlık odamdan çıkarmak için! müziğin sesini biraz olsun kısmam için! ben öyle sanıyordum en azından! meğerse bugünleri görüyormuş annem! varlığıma nedensizlikten çıldırabileceğim günlerin varlığıymış o'nu tedirgin eden.

oldu işte! nihayetinde başarabildim yalnız kalmayı! insanların arasından geçip de hiçbirine değmemeyi! pink floyd dinlerken sessizce ağlamayı! başardım işte bunları! hiçbir şey! akıllı bir varlık olarak dünyaya gelip deli olarak toprağın içine koyulmayı başarabildim nihayet!

bir de altı küsür milyar insanın hepsinin hayata baktığı pencerelerine taş atıp kıran bendim! 17 yaşındaki genç bir kız yakaladı beni! yedi yıl önce! karanlık bir gecede! bedelini istedi! kırmamın! hem hayata baktığı pencerenin hem de kalbini kırmamın bedelini! ödedim! hepsini!
hayatın bedelinin slipine imzamı gözlerim kapalı attım!

sonra, varlığıma bir neden aradım! dinsel, ailevi, geleneksel, post modern! materyalist düşünce ile ya da! hepsini düşündüm! hepsini ameliyat ettim sabahlara kadar! tanrı(m) dedim! bilim dedim, insanlık dedim...

hepsini denedim! hepsini!bol geldi bir kaçı! bir kaçı dar! bir kaçı da yakışmadı! kestim attım bir sabah hayatla olan bağımı! 34 dikiş atıldı bileklerime! onlar diktiler hayatımı! ben yırttım...

varlığıma nedensizlikten işte böyle çıldırdım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder