12 Kasım 2009 Perşembe

bir ibadetmişçesine sevişmek.

usul usul. acıtmadan. korkutmadan. baştan savma değil. sindire sindire. karşıdakinin tüm bedenini keşfederek. bencilliği bir anlığına beyninden ve ruhundan çıkarıp çok uzağa fırlatıp sadece ve sadece sevdiceğin mutlu olması için.

sevişme duygusunun insanlara bahşedilmiş en asil duygulardan birisi olduğunu sevdiceğe her dokunuşla, her öpüşle, her bakışla anlatabilmek.

bazen gözlerle, dillendirilemeyen sözlerle her şeyi ifade etme yetisi. ruh ile sevileni ruh ile tatmin etmeye çalışmak. çırılçıplak aynı yatakta, yan yana uzanıp karşıdakine dokunmadan durmak bazen de. sadece sarılmak. ruhun ereksiyonunun bedenin ereksiyonundan daha önemli olduğunu kendine ve sevdiceğe ıspat etmek.

yüzü, sevdiceğin ensesine gömüp, beline sarıldıktan sonra kalçalarını kaplamak. yürekleri aynı hizaya getirmek için kaşık pozisyonunda aç-susuz beklemek. kulağına aşk şarkıları söylemek.

bir ibadetmişçesine sevişmek.

günah işlememek için. cennetten kovulmamak için. sevişme duygusunu ibadete çevirmek. zor gibi gözüküp çok kolay olan.
sadece ve sadece kendi bencilliğimizi iki saniyeliğine ertelemek.

gerisi, sevap. gerisi, ibadet. gerisi, sevdiceğin göğsündeki cennet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder