11 Kasım 2009 Çarşamba

intihar nefs-i müdafaadır.

kendi varlığımı korumak için kendimi binlerce kez öldürdüğüm anlardan biliyorum. tanrı'nın varlığına istinaden, kendi ruhumun bekaretini korumak içindi işlediğim onlarca günah, kırdığım onlarca kalp, çaldığım onlarca rüya...

her birinin tutarlı bir açıklaması vardı elbet. fakat hiç kimse dinlemedi beni. dinlemeye tenezül dahi etmedi. onun için ben de kestim bileklerimi. 17 yaşımda. bir otel odasında, yaşlı bir temizlikçi kadın buldu küvetteki baygın bedenimi. en yakın hastaneye kaldırıldım. 34 dikiş atıldı bileklerime. hayatımı dikmeye çalıştılar. ben yırttım. bir gece kaçtım hastaneden.

banklarda yattım geceler boyu. içtim. her şeyi. alkolü, aşkı, hayatı... sarhoş olamadım ama. onun için, park lambasına, kravatla kendimi astım. 33 yaşımda. cennet yaşımda. medeniyetin yuları dayandıramadı bedenimin ağırlığını. koptu. düştüm karanlık bir köşeye. ağladım o gece. doyana kadar. kalbimi kusana kadar. kusamadım ama. kustuğum kan, midemdeki iç kanamanın kanıymış.

alındım yoğun bakıma. onlarca ilaç yazdılar. bir gece hepsini içtim. yoğunun daha yoğun bakımına girdim. hayatın komasını gördüm. sadece, komasını mı? rutinini. monotonunu. tek düzesini. hızlısını. yavaşını. hayatın her çeşidini gördüm. onun için öldüğümde, "bu dünyada göreceğimi gördüm, beni yüzüstü gömün" diye yazdım tek cümlelik vasiyetime!

intiharın nefsi müdafaa olduğunu anlatmaya çalıştım. geceler boyu. herkese. tanrı bilire. tanrı bilmeze. tanrı'yı arayana. tanrı'yı bulup kaybedene! herkese ve her şeye!

ruhun bekaretinin cinsel bekaretten daha önemli olduğunu anlatmak için kendime tecavüz ettim binlerce kez!

şimdi mi?

ağlıyorum.

hepiniz için!

hepimiz için!

günah için!

günahlarım için!

günahlarınız için!

ağlıyorum!

siz işlemeye devam edin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder