14 Mart 2011 Pazartesi

İbrahim Tatlıses

önden, inci sözlük'çü panpalarımızın bir fotoşopuyla başlayalım. sonra; nasıl öleceğini merak ettiğim tek insan(dı). gel ki şu son silahlı saldırı olayından sonra öldü mü kaldı mı belli değil şimdilik ama yine de nasıl öleceğini merak ediyorum işte. bu adamla ilgili düşüncelerimi bilenler bilir, ben kendisinin nasıl yaşadıysa öyle öleceğine inananlardanım açıkçası. ki sadece bu insanın değil, her insanın nasıl yaşarsa öyle öleceğine inanıyorum. bu ilahi adalet mevzusu değil. ki adaletin de bu tarafta gerçekleşmesi taraftarıyım. bu durum biraz daha farklı. biraz daha civcivli.

kendisiyle ilgili aklımda kalan ve hiç unutmadığım 4-5 olay şunlardır;

-kendisine güç yetiremeyen kadınlara takındığı çirkin tavır.
-kendisine çalışan emekçileri aşağılaması.
-kendisine hayran küçük bir kız çocuğuna hakaret etmesi.
-kendisini seven ve saygıda kusur etmeyen yıldız tilbe gibi gerçek sanatçıları kırması.
-kendisini seven bilinçsiz halkın milli ve manevi duygularıyla oynayıp onlar üzerinden para kazanması.
-kendisini sefil ve aç gösterip 5 yıldızlı otellerde tüm ülkeye canlı yayınlarda barbekü partileri yapması.

bir gün ibo şovda denk gelmiştim. ramazan ayıydı. hiç unutmam. ibrahim tatlıses klasik tiradlarından birisini attı. yok işte din muhabbetidir yok şudur, yok budur. muhabbet tıkandı. ne söyleyeceğini şaşırdı. ve "kızım didem, gel bir oyna da keyfimiz yerine gelsin" diye çığırdı. dondum kaldım ekranın karşısında. ve bu insanın savunduğu hiçbir şeyde samimi olmadığını kabul ettim. bu insanın nasıl bu kadar hızlı bir dönüş yapabildiği zoruma gitti.

ben kendisini çok dinledim. hele ki o ilk ibrahim tatlıses klasikler'i albümünü felç olana kadar dinlemişliğim vardır. bu adam büyük bir ses sanatçısı. ister kabul edersin ister etmezsin. büyük bir insan mı? taptığın ve güç olarak bellediğin şey paraysa, evet, kocaman bir adam.
mağaradan çıkıp ülkenin en tepesine yerleşen, şöhreti ve ünüyle tüm ortadoğuya mal olan koca bir adam. onlarca yıldır "ben buradayım" demek boru mu lan?

şimdi ölüm döşeğinde. herkesin ağzından çıkan bin parça. birisi "su testisi su yolunda kırılır" diyor, bir diğeri başka bir şey. ibrahim tatlıses şu an can çekişen, ve ölmemek için tüm bedeni ve ruhuyla çırpınan bir adam. sizin hiç ölüm döşeğinde olan bir dostunuz, yakınınız, akrabanız oldu mu? cidden merak ediyorum bunu. ölmemek için, tüm bedeninin ve ruhunun nasıl direnç gösterdiğini, mücadele ettiğini gördünüz mü? tutmayan elleri ve açılmayan gözleriyle nasıl debelendiğini?

bilmezsiniz siz. çünkü tekelinize almışsınız bir şeyleri. ölüm önemli değil aslında sizler için. bir insanın ölümü de manasız. derdim ibo'nun ölüm döşeğinde olmasının bile dışına çıktı şimdi. çünkü burada çok büyük bir samimiyetsizlik ve riyakarlık dönüyor.
dün muhsin yazıcıoğlu olayı, ondan sonra defne joy foster ve necmettin erbakan... ne oluyor lan size? ölümden bahsediyoruz. ölmekten. bayılmak değil lan ölüm? adamın yedi ceddi sikiliyor öldüğünde. geri dönüşü olmayan bir yola giriyor insan. sevmediğiniz insanların ölümü ve aciz duruma düşmesi konusunda en ilkel insanlardan daha betersiniz ırzını sikeyim. bu insanın hayata dönüp de dünyanın en iyi insanı olmayacağını kim garanti edebilir? eğer ki bir şans daha elde edip hayata döndüğünde tüm mal varlığı ve canıyla dünyaya katkı sağlamayacağını kim garanti edebilir?

doğru ya, ölsün gitsin değil mi? nasılsa ne dinlerdiniz ne de bilmişliğiniz var. allahın kırosu sizlere göre. sonradan parayı bulup her şeyi elde eden, bu elde ettiği şeyleri de güce çeviren bir "sonradan görme".
öyle değil koçum, bu adama yapılan bu saldırının altında bile neler neler vardır, senin-benim bilmediğimiz. öyle kolay mı lan sen gideceksin ve ibrahim tatlıses gibi bir adamın kafasına sıkacaksın.

adamın götünden kan alırlar kamil kan!

ibrahim tatlıses türkiye'dir. ister ölsün, ister kalsın. ister bunu kabul edin, ister etmeyin. ama siz zaten bildiğinizi okuyacaksınız. imrendiğiniz ve asla ulaşamayacağınız hayatı sizden daha az kitap okumuş, sizden daha az film izlemiş bir insanın yaşaması zorunuza gidiyor. ve o insanın geçmişindeki hatalarını telafi etmesinin tek yolunu onun ölümü olarak görüyorsunuz. tahamüllsüz asalaklarsınız lan. bileğinizin ve onurunuzun yetmediği her şey yok olmalı sizin için.

inşallah ölmez. ölmesin hiç kimse. çok ciddiyim. yoksa lüzumsuz oluyor bir çok şey. daha dün 2 uzman çavuş ve bir astsubayın kalp rahatsızlığı olan bir askeri kalp krizi geçirirken değeklerle döverek öldürmesi mevzusunda gıkı çıkmayan sizlerin konu ibrahim tatlıses olduğunda takındığı tavır iğrenç. ve midemi bulandırıcı.

oğlum/kızım, ölüm her yerde. güvenme gençliğine. felek senin de amına koyar bir gün. düşmanına ölüm isteyeceğine kalbine huzur ve canına sağlık iste. beş günlük dünya birader, kefenin cebi yok imanını sikeyim. hepimizi indirdikleri yer 2 metrelik çukur.
güvenme güzelliğine, yakışıklılığına, azrail geldiği an bakmıyor gözlerinin ne renk olduğuna. birilerinin nasıl ölmesi gerektiğini sen tayin etme. tanrıya inanıyorsan, inanmaya devam et. çünkü o adaletin en büyüğünü uygulayandır. tanrıya inanmayıp da kendi vicdanına ve onuruna inanıyorsan da bırak ibo gibi insanlar, bırak ibo gibi paranın şaşkına çevirdikleri kendi benliklerinde yok olup gitsin.

önemli değil ırksal ve dinsel ayrılıklar. farkın varsa farkını göster. ve ben insanım diyebiliyorsan tüm art niyetlerinden ve ön yargılarından arınıp gerçek bir insan ol. o insanı ölüm döşeğinden al, kendini koy oraya. ve acziyeti gör. işte o vakit o kadar kolay olmayacak "öldüğünde üzülmem" mevzusu.

hata yapmak için geldik dünyaya. hatalar yapmak için. insanız lan ırzını sikeyim. egomuz, art niyetlerimiz, bencilliklerimiz var. bırak huzur bulsun herkes. huzur dile insanlara. ölüm ve sakatlık değil. çocukları engelli olan ailelerin neler çektiği ortada. bu insanın bu yaştan ve bu yüksek mevkiden sonra sakat kaldığını düşünsene, ne acı. ölmekten beter.

sağlık ve huzur dile sadece. kimin nasıl yaşayıp kimin nasıl öleceğine sen karar verme. ki hiç şüphen olmasın, nasıl yaşarsa öyle ölür insan. nasıl ölürse de öyle hesaba çekilir. bu konu tanrıyla ilgili değil. bu; sonuna kadar insanlık ve insan olmakla ilgili.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder