9 Ocak 2011 Pazar

Taklacı Güvercin

çocukluğumu ve ilk ergenlik yıllarımı verdim ben bu muhteşem varlıklara. ki bu güzel canlıları çok sevmemin nedeni dedemdir. dedem ki, öleceği zaman bile babamdan çok güzel öten kumrusunu yatağına getirmesini isteyen bir canlı aşığı.
ilk başlarda dedemden hareketle beslemeye başladım. başladım ama öyle kolay değil anneye bu güzel varlıkları kabul ettirmek. derme-çatma bir kümes yaptım bu eşsiz varlıklara. gizli gizli beslemeye çalışıyorum. ama nafile. yaklaşık 20 taklacı güvercini nasıl gizli besleyeceksin ki?

bir gün bi' baktım annem elinde süpürgeyle her birini kovalıyor. yavru, yaşlı, kuluçkaya yatmış demeden. ben annemin eteğine yapışmış ağlıyorum. o ise bağırıyor; "ne anlıyorsun şunlardan!! ortalığa sıçıyorlar anca!!"

bir şey diyemedim. annem de o halime dayanamayıp çıkıp gitti. ilk başlarda çok kazık yedim kümesimdeki taklacı güvercinleri daha kalitelilerden oluşturmak için. kaliteden kastım ise şu; daha çok ve daha yüksekten uçup, daha alçakta takla atanı.
zor oldu ari bir ırk elde etmem. o zamanlar daha yaşlı güvercinciler var. ve bir çoğu sorunlu adam. yumurtadan çıktıktan sonra ilk uçuşunda bir yavru güvercini kendi kümesinin etrafına indirip de kümese sokmak ise başlı başına bir meziyet. ve ustalık gerektiriyor. ilk denemem de bunu başaramasam da diğer denemelerimde başardım.

her sabah uçurmaya başladım sonra. her sabah ama. miski vardı içlerinde. şebap, arap, kızıl, ak kuyruk, gök, taçlı, ibikli... o kadar güzeldiler ki, o kadar enfestiler ki. hele ki elimde 2-3 yıldır olan emektar bir erkek güvercini çiftleşme zamanı uçurmak başlı başına bir şölendi. dişisini aşağıda tutup erkeği uçurduktan sonra erkeğin pençelerini açarak mermi gibi dik ve sesli yükselişi, yükselirken de onlarca takla atması muhteşem bir şovdu. saatlerce uçan bu erkeği aşağı çekip de kümesin üzerinde "sefer" ya da "oyun" adı verilen takla seronomisini gerçekleştirmek için gerekli olan tek şeyse, aşağıdaki eşini az bir şey kımıldatıp, erkeğin dişiyi aşağıda görmesini sağlamaktı.

dişiyi aşağıda gören erkek, ne kadar yüksekte olursa olsun, kanatlarını yumup süper bir dalış yapıp, neredeyse kuyruğunu dişisinin olduğu yere sürtüp, pençelerini açarak fırlayıp giderdi ki gökyüzüne, bu gidişte de onlarca takla atardı ki bu eşsiz bir şölendi.

çok hayvan besledim. hamster'ından kuzusuna varana kadar. şimdi de iki kedim var. hiçbiri ama hiçbiri bu güvercinlerin sabah serinliğinde gökyüzünde uçarken verdiği huzuru veremedi bana.
hiçbiri ama hiçbiri o erkeğin dişiye gövde gösterisi ya da ilgi belirtisi olan eşsiz şöleninin yaşattığı huzuru yaşatamadı.

ben, diğer insafsız güvercinciler gibi iyi taklacıları kapansınlar diye içeride tutup, satmak istediğim zaman içeride oynatmadım müşterilere. hepsini saatlerce uçurdum her sabah. aç karnıma. 15-17 yaşımın o güzel ve eşsiz sabahlarında. yumurtadan çıktıktan sonra yuvalarında huzursuz etmeden hiçbirini. eş seçimini kendilerine bırakarak.

şimdi en büyük amaçlarımdan ve hedeflerimden birisi bu. eğer ki sabahın erken saatlerinde o huzuru tatmak istiyorsam, sadece ve sadece güvercin beslemeliyim. yuvadan düşen bir yavru güvercine gerektiğinde ağzımla buğday vermeliyim. ve ilk uçuşlarında tekrar kümese girmeleri için gerekirse saatlerce çabalamalıyım.

bu bir sevdadır. besleyenler ve uçuranlar bilir. bu bir onurdur. sonsuz özgürlüğü kendi elinde olan bir canlıyı, sırf sevgi ve ilgiyle ayaklarının dibine indirip de eline alıp öpmek muhteşemliktir.
şimdi istiyorum bunu. ama nasıl olur, nasıl başarırım hiçbir fikrim yok. home stüdyomda iki kediyle iki çift taklacı güvercin ne kadar anlaşırlar muamma. ama gerçekten istiyorum bunu. bekleyip göreceğiz.

imkanı ve zamanı olan her insan beslemeli bu muhteşem varlıklardan. eşine kur yapan bir erkeğin o eşsiz sortisini görmek için. eşsiz güzelliklerini ve bitmek bilmeyen enerjilerini birebir tasdik etmek için. aha bu da bir kaç video kendileriyle ilgili;

http://www.youtube.com/watch?v=pIqTnxpw_Dg

http://www.youtube.com/watch?v=u_zHaoMT0Bs&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=LVlb0Ih7EI0

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder