19 Ocak 2011 Çarşamba

Sabri Sarıoğlu

kendisi hakkında bir şeyler karalamak istediğimde adı aklımda sabri sarıağaoğlu diye kalmış can. hep şu ali ağaoğlu yüzünden işte. neyse, can dedik bir kere bu güzel insana. can diyorum, çünkü bu adam gerçekten can. bildiğin ciğer. ekmeğinin arasına koyup yiyeceksin. az-çok galatasaray taraftarı olmasam, sokakta gördüğüm an gülümseyip, yanına gider, halini hatırını sorup, efendi efendi yanından ayrılırım. gel ki yine aynı şeyleri yaparım. galatasaray'lılığım bunu fazla etkilemez her halde. galiba. kesin.

bazı futbolcular iyi futbolcudur. bazı futbolcular kötü. bazıları ise tek başına takım. sabrinin hangi kategoriye girdiği bende kalsın. kalmasına da gerek yok gel gör ki. görünen köy kendisi işte. klavuza ne hacet. benim diyeceğim efendiliğine ve şahsiyetine.

şu sözlük aleminde ismine başlık açılmış gerekli-gereksiz bin tane insan sözlüğe çemkirdi, davalar açıldı, adlarına yazılan entryleri sildirtti falan filan. ulan şu insan evladı, şu can adam, bir güne bir gün kendisiyle ilgili ortaya çıkan kötü eleştirilere bir şey dedi mi? veya televizyonda gördüğümüz kadarıyla çirkefleşti mi hiç?
ben cidden hatırlamıyorum. her zaman kafasını eğdi, topunu oynadı, evine gitti. bu insanla birlikte bir de ibrahim üzülmez'i bilirim ben arkadaş. efendilikse efendilik. takım sevdasıysa takım sevdası.

futbol mantaliteleri ortalamanın çok altında, kabul ediyorum. ama ne bileyim, hiçbir maçta ben bu adama kızamıyorum. cidden kızamıyorum. öyle garip bir hissiyatla sevdiriyor ki kendini. gel de kız. kızılmıyor arkadaş. ben kızamıyorum. futbolu bırakana kadar böyle idare edeceğiz artık. yapacak bir şey yok. 

ali sami yen'deki çektirdiği o müthiş üçlü, çıkmaz aklımdan hiç. kişiliği güzel bu adam, aklımda hep o üçlüyle kalacak. kulaklarımızın pası gitsin. aha o üçlü;

http://www.youtube.com/watch?v=kvygopmqxpm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder