5 Aralık 2009 Cumartesi

gitme(k)

eskiden gitmelerim vardı,
ardında sadece geçmişimin kaldığı gitmeler.

tükettim onu da.
bitirdim.
kendim gibi..
kalmalar kaldı bana.
inmelerin içime indiği gibi.

eskiden gitmelerim vardı,
peşimsıra kendimi sürüklediğim.
bitirdim.

şimdi zoraki kalışlar var.
aynı odanın içerisindeki,
çift kişilik yalnızlıklar..

ben zaten yalnızım.
benim yalnızlığım bana yük.
yalnızlığımın ağırlığı dizlerimi bükerken,
yeni bir yalnızlığa ne hacet..

eskiden gitmelerim vardı benim.
gitmek istemediğim gitmeler.
sonunda hep gittiğim.
gitmeye itildiğim..

eskiden gitmelerim vardı benim.
ağır-aksak adımlarla yollara düştüğüm,
kendimi bir kaldırım taşında bıraktığım gitmeler.

bitti artık.
tükendi..

şimdi ne gidilecek bir yer kaldı,
ne beden,
ne de varoluş..

kendimi kendimde yok etmişken,
nereye giderim ben?
şaşırdım kaldım..

hayal kırıklığım ölçüsüz.
mutsuzluğum tartısız.
hissizliğim tanımsız..

kaldım ben.
tembel bir öğrenci gibi hayat denen sınavdan..
var mıdır bir tekrar, bilinmez.
kaldım ben..

oysa;

eskiden gitmelerim vardı benim..

1 yorum:

  1. kalınan yer gidilmiş yerse, gitmeye gerek yok.

    artık gidilmişse, gidilecek yer yok.

    gidilecek başka yerler bilinmiyorsa, gitme fikri yok.

    gitme zamanı gelmediyse, gitme yok.

    gitmeye ihtiyaç yoksa, gidiş yolu yok.

    gitmeye gerek yoksa, gitmek yok.

    YanıtlaSil