3 Ocak 2010 Pazar

uyuyamamak

eskiden, sadece geceleri uyuyamazdım. gün ağarana yakın uyurdum bebekler gibi. mışıl mışıl. hatta rüya bile görürdüm.

şimdi, uyuyamıyorum. beni kendimden geçirebilecek kadar güzel şeyler yaşayamadığımdan mıdır bilmem, ya da uyuyup da huzuru tadamayacağımdan.
bilmiyorum.
uyuyamıyorum sadece. en fazla bir kaç saat. o da deliksiz değil. bölük pörçük bir uyku. o da öylesine bir göz dinlenmesi. gerisi yok. gerisi olması gerekiyor mu, onu da bilmiyorum.

aslında hiçbir şey bilmiyorum. bilemedim de. uyku da bunların başında geliyor. sürekli bir uykusuzluk ve mutsuzluk hali hakimken ruhuma, uyku, ruhuma giydiğim çok şık bir damatlıktı eskiden.
ama artık yok. yaktım o damatlığı. düşünmekten ve irdelemekten zihnimi çatlattığım gecelerde. beni kendimden geçirecek kadar mükemmel bir hayatı tek başıma yaşayamadığım için. yaktım o damatlığı. küllerini de kavanoza koydum. bir gün ne yaparım, bilmiyorum.

çünkü, bir kaç saat sonra birer birer devrilecek insanlar. bir meyhane çıkışı bıçak çekecek kulağı kesiğin biri meyhanedeki gençlere. solist olarak çıkan, gerçek adını asla bilemediği o kadınla gitmek isteyecek dünyanın dibine. ne o kadın onunla gidecek. ne de meyhaneden dışarı çıkacak.
bizim aşık, bir kamyon dayak yiyip de sızıp kalacak bir köşede.
birazdan bir üvey baba, üvey kızına cinsel tacizde bulunmak için parmaklarının ucunda yürüye yürüye odasına yaklaşacak genç kızın. ve yaklaşacak. kapıyı hafifçe açıp içeri girecek. o genç kızın tenini avuçlayıp, taciz edecek. ve nihayetinde zamanı olursa tecavüz edecek. o orospu çocuğu da geçip uyuyacak birazdan. ama o kız uyuyamayacak.
birazdan, evsiz birisi de çöplerden bulduğu kartonları yağmurlu sokağın en rüzgarsız yerine serip uyuyacak. rüyasında tanrı'yı görecek. konuşacak onunla. "sen" diyecek tanrı'ya. "piçsin!"
kızacak tanrı. kükreyecek. bizimkisi gülümseyerek ekleyecek; "benim en azından yavşak da olsa kimlikte ismi yazan bir babam var. peki ya senin?"

birazdan yaşanacak bunlar. biliyorum ben. çünkü uyuyamıyorum. çünkü uyuyamadığım için görüyorum her birini. bir gün her birinin gerçek olup olmadığını anlamak için bir bidon benzin döküp de sol elimdeki zippoyu çakacağım.
dünyayı yakacağım bir gün. gerçek olup olmadığını öğrenmek için. o güne kadar uyuyun siz. gerekirse ben her birinize ninni söylerim. sonu mutlu masallar anlatırım. uyuyun siz. deliksiz.
bir gün hepinizi uykunuzda yakacağım. gerçek olup olmadığınızı anlamak için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder