9 Ocak 2010 Cumartesi

uykusuzluk

günlerdir çekiyorum. hatta aylardır.. tüm iliklerimde hissediyorum.. ayrıştırıyor. ayırıyor. gerçeği yalandan. yalanı gerçekten. geceyi gündüzden. gündüzü geceden.. bedenimi ruhumdan. ruhumu ise bedenimden..

aylardır yaşıyorum. özellikle son bir aydır iliklerimde hissediyorum. damarlarımda dolaşıyor. kan değil. uykusuzluk.. son bir aydır gözlerimin kan çanağı olmasına, beynimin uğuldamasına neden oluyor..

daha dün öğleden sonra, yemin töreni için yanımdaki askerin belinden tutup, sol elimle bayrak ve masadaki g-3'ü kavrarken o masanın başında uyumamak için yırtındım durdum. daha dün yemin töereninden sonra tören alanında kıvrılıp kendimden geçmemek için o kadar çok çabaladım ki ter boşaldı bedenimden..

uykusuzluk..

karman çorman ediyor her şeyi. ayrıştırdığı yalan.. gerçek olansa geceyle gündüzü birbirine geçirdiği. siyahla beyazı.. sıcakla soğuğu.. ruhla bedeni. yalanla gerçeği...
tek bir mevsimi, tek bir rengi, tek bir zaman dilimini yaşıyorum. günlerdir. hatta aylardır. bu kadar kısıtlı bir cümbüş ise yoruyor zihnimi. boş zaman meşgalesi olarak göremediğim için uykuyu, bu uykusuzluk hali koparıyor beni..

sanki paramparça zihnim. beynim. organlarım. ben ise yer çekimsiz bir dünyada, parçalarımı toparlamaya çalışıyorum. kendimce. devlet büyüklerimden, komutanlarımdan habersiz!.. bir de annemden!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder