29 Ağustos 2011 Pazartesi

Tek başına sinemaya gitmek

tek başına gitmek değildir aslında o. ben mesela, tüm hayallerim ve hayal kırıklıklarımla giderim sinemaya. tüm anılarım ve acılarımla. hayatıma giren, hayatlarına girdiklerimle. kendilerini üzdüğüm, sevdiğim, öptüğüm, koklayıp nefeslerini ciğerlerime doldurduğum kadınlarla.
dostlarla giderim bir de. en olmadık zamanlarda beni sırtlayan, sarhoşluğumu mazur görüp her hareketimi ve söylediğimi geçiştirenlerle. dostlarımla giderim bir de, en olmadık zamanlarda beni sırtımdan vuranlarla.

hepsinin elinden tutup da giderim sinemaya. gişeye yaklaşıp bir bilet alırım. film başlayana kadar hep beraber sinemanın önünde dolaşırız çoğu zaman. sessizce konuşup dertleşiriz. filmin başlayacağına dair anons yapıldığında gazozumu ve patlamış mısırımı alıp içeri geçecekken geri dönüp hepsine "bekleyin beni" derim. "film bittiğinde tekrar görüşürüz."

film başlar, ben yalnızlığın ve yalınlığın o muhteşem durağanlığında yeniden doğarım. film ara verir, salondan dışarı çıkıp bir sigara yakarım. ve göz ucuyla etrafa bakarım. bir saat önce beraber geldiklerimin hepsi beni bekler. filmin ikinci yarısını izledikten sonra beraber geldiğim her şeyi ve herkesi elinden tutup hayata karışırım. yüzümde, hiçbir şeye yorulamayan bir gülüşle.

http://www.youtube.com/...caa&feature=player_embedded

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder