evrende varolmuş ve varolabilecek en net yargılardan birisi! belki de en neti! aşk, seks, şefkat, şehvet, saygı, öfke, sevgi... her şey ama her şey! zira ne bilimin ne de ilimin kelime-rakam dağarcığı yetmiyor hiçbir şeyi en net haliyle açıklamaya-sunmaya.
bu yüzden her insan çıkmaza girdiği her an son ses bağırıp rahatlatmalı kendini; "her şey kumardır!"
bir ilişki öncesi boşa harcanan zaman nafile. bir iş öncesi o işe alınmak için verilen mücadele boş. kişinin kaderi ne yazık ki hep bir başkasının elinde. bu yüzden hiçbirine ama hiçbirine gerek yok.
insan bu, istese, bir ilişkiyi doğru-düzgün götürmek için bir ömür rol yapabilir. gerçekten yapabilir bunu. yeter ki istesin. sadece bunu mu! her şeyi yapabilir insan. her şeyi başarabilir. yeter ki istediği şeyin bir ucu başka bir insana bağlı olmasın! eğer istediği şeyin bir ucu başka birine bağlıysa hiçbir şeyi başaramaz insan.
o diğer ucu elinde tutan kişi diğer kişiyi de aşağı çeker. beraber düşerler başarısızlık kuyusuna.
sırf bu yüzden her şey kumar işte. öncelikle tanrı! zira ne öbür tarafa gidip de gelen var ne de tanrı'yı bu tarafta çıplak gözle görüp elleriyle dokunan. hele kendisiyle karşılıklı iki tek rakı atıp aynı masadan sendeleyerek kalkan, kalkıp da kolkola giren hiç yok!
sevgi keza! biten ilişkiler en büyük örnektir sizlere. ki onlarda, almasını bilenler için büyük ibretler vardır. bir diğer olgu olan seks, şehvet! kişi sizinle sevişirken istediği kişiyi düşleyebilir! var mı ötesi! zihne kelepçe vurulabiliyor mu!
her şey kumardır. her şey ama. kazananın kim olduğunun bilinmediği, daha doğrusu bir kazananın olup olmadığının bilinmediği bir kumar. zor duruma düştüğünüz anlardaki çektiğiniz blöfleri düşünün!
daha dün gece bu saatlerde on numaradan ikinci kez 9 tutturmuş birisi olarak son ses bağırıyorum ben. ister kulaklarınızı tıkayın, ister tıkamayın. görünenle yetindiğiniz sürece zarardasınız.
postlar sizin aklınızı ve kalbinizi çeldiği sürece ziyandasınız. görünenin ardındakini görmek için dilinizi ve dudaklarınızı işin içine sokmadığınız sürece bir gün donunuza kadar kaybedersiniz.
sürekli sayısal, şans topu ve on numara oynadığım tekel bayiindeki abiye yarı şaka-yarı ciddi benim söylediğim gibi, "bir gün donuna kadar alacağım."
risk etmek lazım bu yüzden. her şeyi hem de. gerekirse kadınlığı. erkekliği. işi. gücü. parayı. pulu. bilgiyi. geleceği. şimdiki zamanı. her şeyi. neticede kumar her şey. asla ve asla ıskalanmaması gereken şeyse;
"ya tutarsa!"
korkmayın, hiçbir zaman şimdikinden daha yalnız, mutsuz ve ümitsiz olmayacaksınız! hiçbir zaman şimdiki halinizden daha beter acımayacak canınız. insana insan olmaktan başka seçenek sunulmadı çünkü. o zaman gerek yok korkulara. telaşlanmaya. sırada insan olmak varsa ve hep tekrarladığım gibi her şey kumarsa, elde-avuçta ne varsa ortaya konulup rest çekilmeli. rest çekerken de içten, son ses bağırmalı. sonsuza dek;
"ya tutarsa!"
http://www.youtube.com/watch?v=ln29cxujycc
http://www.youtube.com/watch?v=1k4ru4w0shm
http://www.youtube.com/watch?v=crrp1xb90u4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder