14 Ekim 2011 Cuma

Sevişirken kendisi olabilen kadın

canına yandığımın kadındır. ayrıca şöyle en kral fransız fahişelerinden daha güzel bir performans sergileyip hem erkeğe gerçek hazzı tattırıp hem de kendisi bu eylemden muhteşem keyif alabilen kadın.
türkan şoray kanunları olmaz onun. hani türkan şoray ablamız filmlerde öpüşmemiş ya yıllarca. o manada diyorum. başka kriterleri olmaz. sadece kendisi olmaya çalışır. kendisi olup şehvet sayesinde muhteşem zaman geçirmek için.

böyle bir kadını bulan erkek asla ve asla bırakmamalı o kadını. hele de teni pürüzsüz ve kendisi gerçekten güzelse asla ve asla gitmemeli hayatından. onu yanında ve hayatında tutmak için elinden geleni de ardına koymamalı.
ben mesela, muhteşem teni ve dudakları olan bir kadının karşısına geçip "istersen pabucunu fırlat, geri getiririm" derim. diyebilirim bunu. madem şehvet de en az aşk kadar büyüleyici, madem şehvet de en az aşk kadar muhteşem, ve aşk da köpeklikse böyle bir kadının köpeği olmak bir erkeğin yaşayabileceği en muhteşem duygudur.

yeter ki sevişirken paramparça etsin tenimi. ısırsın, dişlesin, sıksın, tırnaklarını geçirsin. yeter ki sevişirken kaldırıp atsın en uzağa. şimdiye dek duyduğu ve kendisine tembihlenen her şeyi.
bana sadece saçlarını ve dudaklarını versin. verdikten sonra da neler yapabildiğimi görsün. 

sırf bu yüzden arınsın her şeyden. sadece bir çift topuklu ayakkabıyla koku bırakmaya benzemez sevişmek. sadece cinsellik içeren bir konuda fikir belirtmekle olmaz bu iş.
gerçeği lazım her şeyin. en gerçeği hem de. parçalamak, kırmak ya da okşayıp sevmek için. işte o gerçeği elde edildiğinde, o her şeyden daha değerli ve büyüleyici olur. oluyor.

onun güzelliği ve özelliği her şeyden üstün. bir bedende kendini yeniden bulmak ve her sevişmeden sonra yeniden kaybetmek ise arayışların en onurlusu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder